mokitam.com'a hoşgeldiniz!

EFIAP Fotoğraf Sanatçısı İlhan KILINÇ İle Röportaj

Yazar: Murat Çelik

1973 Yılında Gölcük’te doğdu. Hayatının büyük bir bölümünü eğitim ve öğretim faaliyetleriyle geçirdi. Bu nedenle büyük bir ilgi duyduğu fotoğrafçılığa ancak 2013 yılında başlayabildi.

Fotoğraf ile ilgili herhangi bir kurum veya ilgili derneklerden eğitim almadı. Ancak bu alanda yazılmış hemen hemen bütün kitapları okudu ve çok sayıda fotoğraf izleyerek fotoğraflar çekti.

Aralık 2019’da Uluslararası Fotoğraf Sanatçısı (AFIAP), Aralık 2020’de de Excellent of FIAP (EFIAP) unvanını aldı.

EFIAP fotoğraf sanatçısı İlhan KILINÇ’la yaptığımız röportajı keyifle okumanız dileğiyle yayınlıyoruz.

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

1973 Yılı doğumluyum. İlköğrenimimi Gölcük Barbaros İlköğretim Okulunda, orta öğrenimimi Altınova’da, lise öğrenimimi Karamürsel Lisesinde tamamladım. Kişiliğime daha uygun olduğunu düşündüğümden askerlik mesleğini seçmiştim. Ancak, eğitim hayatım daimi surette devam etti. İngilizce, yüksek lisans ve yüksek lisans tez konum olan Koçluk ve Mentorluk konusunu kitap çalışması haline getirmem, Komutanlık ve Karargah Subaylığı Eğitimi… Bunların her biri benim minimum iki senemi alan projelerdi. Hal böyle olunca, boş vakit ile tanışmam biraz gecikti diyebiliriz.

Böylesine yoğun eğitim ve öğretim programlarının sonuna geldiğimi, bundan sonraki zamanımı ise hep aklımda olan ve çalışmalarını gıpta ile izlediğim konuya, fotoğrafa adamamın vakti geldiğini düşündüm. Fotoğraf hayatım böylece başlamış oldu.

Fotoğraf makinesiyle tanışma hikayeniz nedir?

Fotoğraf makinesi ile tanışmam aslında çocukluğuma dayanır. İlk deklanşör tecrübem babamın yurtdışından aldığı YASHICA MG-1 fotoğraf makinesi ile başladı. Harçlıklarımdan aldığım 400 ASA’lık filmler ise benim ilk görüntü sensörlerini oluşturmuştur.

İlerleyen zamanda çevremdeki insanların da Fotoğraf Sanatı ile ilgilenmesi benim bu konuya daha fazla ilgi duymama neden oldu.

Herhangi bir fotoğraf kursuna katılmadım. Kompozisyon kitapları okuyarak, çok fotoğraf izledim. Bu edindiğim bilgiler ile fotoğraf çekmeye çalıştım.

Kişisel internet sitenizde, fotoğrafı çok uzun bir yolculuk olarak tanımlıyor ve “her hafta bir konu” mottasıyla devam ettiğinizi belirtiyorsunuz. Bunu bize biraz açar mısınız?

En son aldığım Komutanlık ve Karargah Subaylığı Eğitimine giderken, yanımda olan arkadaşım, Sevgili Cem Büke DENİZ’e fotoğraf konusuna giriş yapacağımı söylemiştim. Bunun üzerine kendisi bana şu soruyu yöneltmişti: “Emin misin?”

Çok uzun bir süreden beri fotoğrafın içinde biri olarak arkadaşım, fotoğrafın bir “Tutku” olduğunu iki kelimelik bir soru ile çok iyi ifade etmişti aslında…  Bu soruyu şimdi ben de sunum/konferanslarda katılımcılara soruyorum. Neden mi?

Fotoğrafın içine girdikçe üretmek, daha farklı çekebilmenin peşine düşmek, çekmek isteyip ancak teknik engellere takılmak, bu sefer hırs yapıp bu engelleri kaldırmak üzere teknoloji revizyonuna gitmek, şu fotoğrafa sahip olmak, bu fotoğrafa sahip olmak için çabalayıp durmak… Toplum ve otoriteler tarafından da bu fotoğrafların kabul görmesi ile daha fazla çaba içine girmek…

 İşte kastettiğim budur. Bir kadraj, teknik ve zaman açısından farklı versiyonlu olarak çekilebilir. Hele bir de buna duygu kavramını dahil ettiğimizde çok farklı fotoğraflar elde edilebilir. Başka bir deyişle, fotoğraf bitmez tükenmez bir olgudur. Biraz önce belirttiğim çevrimde insan, daha önce çekilmiş olan fotoğrafları dahi çekmeye çalışır veya bunların başka versiyonlarını teknik, zaman ve duygu konularını da işin içine katmak suretiyle çeker, çeker, çeker…

Tamam fotoğraf çekilir de, çekilecek bir çok konu vardır. İşte bundan dolayı bu uzun yolculukta çalışacağım konulara daha iyi odaklanabilmem için kendime “Her hafta bir konu” mottası belirledim. Çalışacağım konuları not alarak zamana ve yere göre bunları fotoğrafa dönüştürmenin peşine düşmekteyim.

Uluslararası Fotoğraf Sanatçısı olma yolunda yaşadığınız süreci bizimle paylaşır mısınız? Nasıl AFIAP ünvanına sahip olunur, gereklilikleri nelerdir?

Benim AFIAP ünvanını almam bir yıl da olsa gecikmeli gerçekleşti. Bunun nedeni, Türkiye’deki Fotoğraf Derneklerine biraz da seçici davranmam nedeniyle geç üye olmamdı. Dolayısıyla Life Card’a gecikmeli sahip oldum.

AFIAP unvanı almanın, şu anki Türkiye şartlarında kendinize motivasyon sağlama haricinde herhangi bir avantajı bulunmamaktadır. Ancak, yurtdışında ise tüm müzelere giriş ücretsizdir ki, yurtdışındaki müzelerin giriş ücretleri hatırı sayılır düzeydedir.

Ünvan başvurusu yapabilmek için; 15 ayrı fotoğraf ile 8 farklı ülkede, 15 ayrı yarışmada, 40 ödül/kabul alınması gerekiyor. Bunlardan 5 adedi ise print ödül/kabul olması gerekiyor. Daha detaylı bilgiler için Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu’nun internet sitesini ziyaret etmelerini tavsiye ederim.

Açılacak kurslar, düzenlenecek sunum/sergiler, tertiplenecek gezilere katılım sağlamak ayrıca fotoğraf dünyasında farklı insanlarla birlikte olabilmek adına fotoğraf derneklerine üye olmanızı kesinlikle öneriyorum.

Ödüllü bir fotoğrafçısınız ve özellikle kompozisyonlarınızla dikkat çekiyorsunuz. Başarılı bir kompozisyonun sırları nelerdir?

Mesaj içeren fotoğraflar çekmek daha çok hoşuma gidiyor. Çünkü mesaj içeriklerini oluşturmak için zihin jimnastiği yapmanız gerekiyor. Başka bir deyişle yaratıcılığınızı konuşturmanız gerekiyor. Bu şekilde çalışmalar yaparak özgün fotoğraflar oluşturduğumu düşünüyorum.

Bir manzara fotoğrafı, bir portre fotoğrafı uygun ışık ve zamanda herkes tarafından çekilebilir. Mesaj içerikli fotoğraflar kurgu olabilmektedir,  ancak daha özgün çalışmalar çıkabilmektedir. Kurgudan bahsetmişken, fotoğraf dalındaki akademisyenler de kurgu yapılmasını önermektedir.

Fotoğrafın üç unsuru bulunmaktadır: Teknik, kompozisyon ve anlamlandırma… Etkili fotoğraflar bu üç unsurun bir araya gelmesi ile oluşmaktadır. Fotoğrafa yeni başlayanlara tavsiyem, makinelerine hakim olmaları, omuriliğe yerleşene kadar kompozisyon kurallarını her daim tekrar etmeleri ve fotoğraflarında anlamlandırma dediğimiz duygu yüklemeyi eksik etmemeleridir.

Işık Sizinle Olsun…

Murat ÇELİK